Metropol hayatı, bir takım zorlukları da beraberinde getiriyor elbette. Şehir dinamizmini seven ancak bir o kadar da huzur arayan benim gibi insanlar için şehirlerin bazı bölgeleri ekstra yorucu olabiliyor. Geçen hafta bir proje ile alakalı birkaç kez İstiklal Caddesi'ne gitmem gerekti örneğin. Yaptığım işten ziyade araba-ofis arası yürüyüşler beni inanılmaz yordu. Fiziki yorgunluk değil bahsettiğim, aksine zihin yorgunluğu. Seyyar satıcılar, her mağazadan gelen ayrı müzik, mutfaklardan taşan kokular ve kalabalıktan yürümenin zor olduğu sokaklar... Bunlar bazı insanların bayıldığı şeyler elbet ancak benim sonrasında 1 saat sessizlikte kendimi dinlemem gerekti tekrar hayata adapte olabilmek adına. Sadece İstanbul özelinde almayalım konuyu ele. Örneğin Amsterdam. Oranın da turistik merkezinde bir sürü ses benim konsantrasyonumu alt üst ediyor. İşte tam bu sebeple her sene gittiğimde Museum Plein bölgesinde kalıyorum, oranın sakinliği ve huzuru ile kafamı toplayabilme çabasıyla.
Fotoğrafların fonunda, yazının başlığına uygun bir durum resmedilmiş adeta, değil mi?
Goyard handbag, H&M dress, Jimmy Choo shoes
No comments:
Post a Comment
Thanks for your comments! Google hesabiniz yoksa "Anonymous"a tiklayarak yazabilirsiniz. Yorumlariniz icin tesekkurler :)